84- Hendek Gazvesi
1. Bera b. Azib
- - (-)
25256 (1)- Ebu İshak der
ki: Bir adam Bera'ya şaka yaparak: "Ashabı olmanıza rağmen Resulullah'ı
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) bırakıp kaçtınız" deyince, Bera şöyle
karşılık verdi: Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) adına şahitlik ederim ki,
o gün (kimse) kaçmadı. Hendeğin kazıldığı gün Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in halkla beraber toprak taşırken, İbn Revaha'nın şu şiirini okuduğunu
gördüm: Sen olmasaydın hidayeti bulamazdık, Allahım Zekat veremez, namaz
kılamazdık, Allahım Bize rahmetini indir, Allahım Düşmana karşı dayanına gücü
ver, Allahım Onlar bize karşı geldiler ve saldırdılar,
Bir fitne çıkarmak
isterlerse, biz ondan kaçarız,
Resulullah (sallallahu
alayhi vaseliem) bunu söylerken (sesini yükseltip son kelimeleri) uzatıyordu.
[Sahih]
Diğer tahric: Buhari
(2836-7, 3034, 4104, 4106, 6620, 7236), Müslim (4694-5) ve Nesai,
es-Sünenu'l-kübra' da (8806) rivayet ettiler.
25257 (2)- Bera b. Azib
der ki: Hendek günü Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bizimle beraber
toprak taşıyor ve şöyle diyordu: Sen olmasaydın doğru yolu bulamazdık, Allahım
Zekat veremez, namaz kılamazdık, Allahım Bize rahmetini in dir, Allahım
Düşmana karşı dayanına
gücü ver, Allahım Onlar bize karşı geldiler ve saldırdılar,
Bir fitne çıkarmak
isterlerse, biz ondan kaçarız.
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) bunu söylerken (sesini yükseltip son kelimeleri) uzatıyordu.
[Sahih]
25258 (3)- Bera b. Azib
der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Hendek günü bizimle beraber
toprak taşıyordu. Toprak karnını örtmüştü ve Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) toprağı taşırken ve şöyle diyordu: Sen olmasaydın hidayeti bulamazdık,
Allahım Zekat veremez, namaz kılamazdık, Allahım Bize rahmetini indi,r Allahım
Düşmana karşı sebat ver,
Allahım
Bazen de: Onlar bize
karşı geldiler ve saldırdılar,
Bir fitne çıkarmak
isterlerse, biz ondan kaçarız, derdi.
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) bunu söylerken sesini yükseltirdi.
[Sahih]
25259 (4)- Aynı manada
bir hadis başka bir kanalla Bera b. Azib'den: "Hendek günü Resulullah'ın
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) toprak taşıdığını gördüm ... " şeklinde
başlayarak nakledilmiştir.
[Sahih]
25260 (5)- Aynı manada
bir hadis başka bir kanalla Bera b. Azib'den:
"Hendek günü
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in toprak taşıdığmı gördüm ... "
şeklinde başlayarak nakledilmiştir.
[Sahih]
25261 (6)- Bera b. Azib
der ki: Hendek günü Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in bizimle beraber
toprak taşıdığını gördüm. Toprak karnını örtmüştü ve Hz. Nebi (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) toprağı taşırken Abdullah b. Revaha'nın şu şiirini söylüyordu:
Sen olmasaydın hidayeti bulamazdık, Allahım Zekat veremez, namaz kılamazdık,
Allahım Bize rahmetini indir, Allahım Düşmana karşı sebat ver, Allahım
Onlar bize karşı
geldiler ve saldırdılar,
Bir fitne çıkarmak
isterlerse, biz ondan kaçarız,
[Sahih]
25262 (7)- Bera b. Azib
der ki: "Hendek günü Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in toprak
taşıdığını gördüm. Toprak göğsündeki kıUarı örtmüştü."
25263 (8)- Bera b. Azib
der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hendek kazmamızı emretti, biz
hendeği kazarken, karşımıza kazmaların işlemediği bir kaya çıktı. Durumu Hz.
Nebi'e (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bildirdik. Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) gelip üzerindeki giysiyi bir kenara bıraktıktan sonra hendeğe inerek
kazmayı aldı ve: ''Bismillah'' deyip bir darbe indirdi. Kayanın üçte biri
kırıldı. Sonra şöyle buyurdu: ''Allahu ekber, Bana Şam diyarının anahtarları
verildi. Allah'a yemin ederim, ben şu anda bu bulunduğum yerden oranın kırmızı
(tuğlalı) saraylarını görmekteyim,lı Sonra bir darbe daha indirdi ve:
''Bismillah'' dedi. Bir üçte biri daha kırıldı ve arkasından şöyle buyurdu:
''Allahu ekber. Bana Farsların (diyarının) anahtarları verildi. Allah'a yemin
ederim, Medain'in beyaz sarayını görüyorum. '' Sonra ''Bismillah'' deyip üçüncü
darbeyi vurunca, taş parçalandı ve buyurdu ki: ''Allahu ekber. Bana Yemen'in
anahtarları verildi. Allah'a yemin ederim Sanlalnın kapılarını görüyorum.''
[Hasen]
Diğer tahric: Nesai,
es-Sünenu'l-kübra'da (18899) rivayet etti. Heysemi (10138) der ki: "Hadisi
Ahmed rivayet etmiş olup senedinde Meymun Ebu Abdillah bulunmaktadır ki; bu
raviyi İbn Hibban güvenilir saymış, ama bir topluluk bu raviyi zayıf
addetmiştir. Diğer ravileri, güvenilir kimselerdir."
25264 (9)- Bu hadis
başka bir kanalla Beri b. Azib'den nakledilmiştir.
2. Sehl b. Sa'd
- - (-)
25265- Sehl b. Sa'd der
ki: Hendek kazılırken biz de Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ile
beraberdik. Biz omuzlarımızda toprak taşı yorduk. Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi
ve Sellem) (hendek kazılırken) şöyle buyurdu: ''Ahiret hayatından başka hayat yoktur,
Allahım,
Ensar ve Muhacirleri
bağışla, Allahım.
[Sahih]
Diğer tahric: Buhari
(3797, 4098, 6414) ve Müslim (4696) rivayet ettiler.
3. ümmü Seleme
- - (-)
25266 (1)- ümmü Seleme
der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in Sa'labeye kerpiç verirken
şöyle dediğini unutmadım: ''Gerçek hayır, ahiretteki hayırdır, Allahım. Ensar
ve Muhacirleri bağışla, Allahım.''
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) Ammar'ı görünce: ''Sümeyye'nin oğluna vahlar olsun. Onu azgın
bir topluluk öldürecektir''buyurdu.
Bunu İbn Sirin'e
aktardığımda: "Hasan bunu annesinden mi nakletti?" diye sordu, Ben
de: "Evet" cevabını verince, İbn Sirin: Hasan'ın annesi ümmü
Seleme'ye gidip gelirdi" dedi.
[Sahih]
Diğer tahric: Müslim
(2916) ve Nesai, es-Sünenu'l-kübra'da (8275) rivayet ettiler.
25267 (2)- ümmü Seleme
der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) sahabeye kerpiç verirken
göğsündeki kıHar tozlanmıştı. Vallahi o zaman şöyle dediğini unutmadım:
''Gerçek hayır,
ahiretteki hayırdır, Allahım. Ensar ve Muhacirleri bağışla, Allahım.''
Ammar gelince Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) onu gördü ve: ''Ey Sümeyye'nin oğlu! Sana vahlar
olsun. Seni azgın bir topluluk öldürecektir'' buyurdu.
Bunu Muhammed'e
aktardığımda: "Hasan bunu annesinden mi nakletti?
Hasan'ın annesi
müminlerin annesinin yanına gidip gelirdi" dedi.
[Sahih]
4. Enes b. Malik
- - (-)
25268 (1)- Enes b.
Malik'in bildirdiğine göre Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle derdi:
Ahiret hayrından başka hayır yoktur, Allahım. Ensar ve Muhacirleri bağışla,
Allahım.
Şu'be der ki: Katade
bunu kıssalarında söylerdi.
[Sahih]
Diğer tahric: Katade
kanalıyla Buhari: (3795), Müslim (4698) ve Tirmizi (3857) rivayet ettiler.
25269 (2)- Enes b. Malik
der ki: Ensar: Biziz biat edenler Muhammed'e Cihad etmek üzere yaşadığımız
müddetçe, deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onlara şöyle cevap
verdi: ''Gerçek hayır, ahiretteki hayırdır, Allahım.
Ensar ve Muhacirleri
bağışla, Allahım.
[Sahih]
Diğer tahric: Humeyd
kanalıyla Buhari (2834, 4099, 2961, 3796, 7201) ve Nesai, es-Sünenu'lkübra'da
(8258-9) rivayet ettiler.
25270 (3)- Enes b. Malik
der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu: Ahiret
hayatından başka hayat yoktur, Allahım. Şu'be der ki: Veya şöyle buyurdu:
Gerçek hayır, ahiretteki
hayırdır, Allahım. Ensar ve Muhacirleri ıslah et, Allahım.
[Sahih]
Diğer tahric: Bu kanalla
Buhari (3795), Müslim (4697) ve Nesai, es-Sünenu'l-kübra'da (8255, 11815)
rivayet ettiler.
25271 (4)- Enes der ki:
Soğuk bir
kazarken Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) yanlarına çıktı ve şöyle dedi:
Gerçek hayır, ahiretteki
hayırdır, Allahım. Ensar ve Muhacirleri bağışla, Allahım.
Onlar da Hz. Nebi'e
(Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle karşılık verdiler: Biziz biat edenler
Muhammed'e Cihad etmek üzere yaşadığımız müddetçe.
[Sahih]
25272 (5)- Enes der ki:
Soğuk bir
Onlar da Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e şöyle karşılık verdiler:
Biziz biat edenler
Muhammed'e Cihad etmek -veyakaçmamak- üzere yaşadığımız müddetçe.
[Sahih]
25273 (6)- Enes der ki:
Hendek kazılırken ResululIah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle dedi:
Gerçek hayır, ahiretteki
hayırdır, Allahım. Ensar ve Muhacirleri ıslah et; Allahım.
[Sahih]
25274 (7)- Enes der ki:
Sahabe hendeği kazarken şöyle diyorlardı:
Biziz biat edenler
Muhammed'e İslam üzere; yaşadığımız müddetçe
ResululIah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) ise onlara şöyle cevap verdi:
Gerçek hayır, ahiretteki
hayırdır, Allahım. Ensar ve Muhacirleri bağışla, Allahım.
ResululIah'a (Sallallahu
aleyhi ve Sellem) arpa ekmeği ve biraz bozulmuş iç yağı getirilince, ondan
yediler ve Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle dedi: Gerçek hayır,
ahiretteki hayırdır, Allahım.
[Sahih]
Diğer tahric: Bu kanalla
Müslim (4700) ve Nesai, es-Sünenu'l-kübra'da (6602) rivayet ettiler.
25275 (8)- Enes b. Malik
der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle diyordu:
Gerçek hayır, ahiretteki
hayırdır Allahım. -Veya- Tek hayır, ahiretteki hayırdır, Allahım
Ensar ve Muhacirleri
bağışla, Allahım.
[Sahih]
Şu'be ekledi: Katade
bunu kıssalarında söylerdi.
25276 (9)- Enes der ki:
Sahabe hendeği kazarken şöyle diyorlardı: Biziz biat edenler Muhammed'e İslam
üzere; yaşadığımız müddetçe Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ise onlara
şöyle cevap verdi: Gerçek hayır, ahiretteki hayırdır, Allahım. Ensar ve
Muhacirleri bağışla, Allahım.
Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'e arpa ekmeği ve biraz bozulmuş iç yağı getirilince, ondan yediler
ve Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle dedi:
Gerçek hayır, ahiretteki
hayırdır, Allahım.
[Sahih]
5. Cabir b. Abdullah
- - (-)
25277 (1)- Cabir der ki:
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ve ashabı üç gün hiç yemek yemeden
hendek kazdılar. Sahabe, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e:
"Ey Allah'ın
Resulü! Burada bir kaya parçası var" dediler. Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi
ve Sellem): ''Kaya'nın üzerine su serpin'' buyurdu. Onlar kayaya su serpince
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) geldi ve bir kazma veya çapa alıp:
''Bismillah'' diyerek üç defa vurdu. Kaya parça parça oldu. Cabir dedi ki:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gözüm çarptığı zaman
(açlıktan) karnına taş bağlamış olduğunu gördüm."
[Sahih]
Diğer tahric: Buhari
7/396 (4102) rivayet etti.
25960 (1)' de tekrar
etmiştir.
25278 (2)- Cabir der ki:
"Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ve ashabı hendeği kazarken büyük
zorluklarla karşılaştılar. Hatta Hz. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
açlıktan dolayı karnına taş bağladı."
[Sahih]